BOCALAMAK

Bir eylem olsadım eğer zor olmazdı ne olacağımı seçmek “bocalamak”. İçimde sürekli dengesi bozulan bir terazi var nereye tutunsam diğer taraf batıyor. Sessizleşiyorum olmuyor, avazım çıktığı kadar bağırıyorum kimse duymuyor. Tek başıma kaldıkça kalabalıklaşıyor, kalabalıklaştıkça kendimden uzaklaşıyorum. İçimde dışardakinden daha kalabalık bir dünya barındırmayı nasıl başarıyorum bilmiyorum.

Benim senelerdir ben olmaya çabalarken başaramadığım tek şey kendim olmak galiba. İnsanlarla anlaşabilmek için o kadar ödün vermişim ki kendimden benden geriye korkak ve güçsüz bir Zeynep kalmış. Nasıl yakalayacağım ucunu kaçırdığım hayatımı? Şimdilerde içine kapandığım dünyamın rıhtımına nasıl adım atacağım?

O kadar geç kaldım ki her şeye, peşinden koştuğum her şeyle aramda oluşan mesafeler kapanacak gibi değil, üstelik yetişmek için ne yapmam gerekiyor hâlâ öğrenebilmiş değilim. Kendimi bulmaya çalışırken etrafımdaki her şeyin sahteliğinden korkuyorum sanki buna kalbimi ikna edebilecekmişim gibi. O kadar kapatıyorum ki kendimi bu benim seçimimken yanlış anlaşılmaktanda korkuyorum.

Garip biriyim ya garipliğin sıradanlığı var bende. Bazen iyi biriyim üzmeyin beni diye bağırmak, bazen de hepiniz neden bu kadar kötüsünüz demek istiyorum. Kendi içimde masum olduğuma inandırmak isterken kendimi, her şey senin suçun diyerek yine en büyük acımasızlığı ben yapıyorum kendime.

Yoruldum.

Kendime zulmetmekten, anlaşılmaya çabalamaktan, yanılmaktan, başaramamaktan yoruldum.

İnsanların gözlerinin içine baktığımda olduklarını sandığım insan çıkmamalarından yoruldum.

Kendimden nefret ederken, bir yanımla yine en çok kendimi korumaya çabalamaktan yoruldum.

Öyle işte, duygusu karışık, iç dökmeli oldu idare ediverin.

Selametle…

Yorumlar

Popüler Yayınlar