içindeki çocuğa sarıl'
Hiç böyle değildim önceleri gözyaşlarımı kimse görmez, içimden taşanı kimseye dökmezdim. İlk ağlamayı öğrendim başkasının yanında, sonra öfkemi dahi ağlayarak dökmeye başladım. Ne ara gardım bu kadar düştü ne ara insanlara bu kadar güvenir hale geldim bilmiyorum. Beni bu kadar güçsüz bırakan şeyin ne olduğunu bulup kendimden en uzağa fırlatmak isterdim. Sadece kendimi daha güçlü yaparak koruyabileceğimin farkındayım çünkü.
Küçükken, küçük derken şöyle beş altı yaşlarımdan bahsediyorum, kendime sakladığım bir sırrım vardı. O yaşta neden onun ağırlığını omzuma yüklemişim hiçbir fikrim yok, tam şu yaşlarımda elimden tutup beş yaşımdaki bana ben senin yanındayım demek isterdim. Bu yazı biraz da o beş yaşındaki Zeynep’in kendine yüklediği dertleri silmeye niyetlenmiş biri tarafından kaleme alınıyor. Yıllarca kendime sakladığım sırrı şimdi insanlara “hayır senin suçun yok” desinler diye döküyorum sanki. Çocukluğuma yaptığım şeyleri affettirmek için çırpınmam gerekirken, sanki ben hala insanlar bana sen masumsun desin diye çırpınıyorum. İnsan kendini suçlayarak büyüyünce kendini hiç masum göremiyor galiba.
Şimdilerde içimdekileri dökmemin tek sebebi kendime merhamet duymak istemem sanırım. Küçükken başkası ne der diye yaşayan küçük kız yirmiler biterken farketti ne kadar kıymetli olduğunu. Etrafınızdaki herkese merhameti öğretip etrafınızdaki herkese merhametle yaklaşın. Arkadaşınıza, annenize, kediye, ihtiyara ama en önemlisi bir çocuğa…
Küçük yaşta daha farkında olmadan uğramıştım zorbalığa. Şimdilerde fark ediyorum yaşadığım şeylerin beni bugün sürekli suçlu hissettiren, her şeye devasa anlamlar yükleyip hayal kırıklığına uğratan birine dönüştürdüğünü. Kendimi suçlamaya o kadar alışmışım ki hala sen neden bana bunu yapıyorsun diyemiyorum karşıdakine, ama en azından çabalıyorum. Kimseden değil, kendime, kendimden merhamet bekliyorum. Ruh hali epey karışık bir yazı oldu, halbuki kafam tam da en derli toplu zamanındayken. Neyse işte ben zaten neyi doğru yapabildim ki:) Blogu bitirirken hepinize muazzam bir görev; çocuklarınıza merhameti öğretmeyi sakın unutmayın.
Yorumlar
Yorum Gönder